SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 735 >>

باب: من سأل الناس تكثرا.

52.Malını Çoğaltmak Amacıyla Dilenmek

 

حدثنا يحيى بن بكير: حدثنا الليث، عن عبيد الله بن أبي جعفر قال: سمعت حمزة بن عبد الله بن عمر قال: سمعت عبد الله بن عمر رضي الله عنه قال:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم: (ما يزال الرجل يسأل الناس، حتى يأتي يوم القيامة ليس في وجهه مزعة لحم). وقال: (إن الشمس تدنو يوم القيامة، حتى يبلغ العرق نصف الأذن، فبيناهم كذلك استغاثوا بآدم، ثم بموسى، ثم بمحمد صلى الله عليه وسلم).وزاد عبد الله: حدثني الليث: حدثني ابن أبي جعفر: (فيشفع ليقضي بين الخلق، فيمشي حتى يأخذ بحلقة الباب، فيومئذ يبعثه الله مقاما محمودا، يحمده أهل الجمع كلهم).وقال معلى: حدثنا وهيب، عن النعمان بن راشد، عن عبد الله بن مسلم، أخي الزهري، عن حمزة: سمع ابن عمر رضي الله عنهما، عن النبي صلى الله عليه وسلم: في المسألة.

 

[-1474-] Ömer (b. el-Hattab r.a.)'in torunu Hamza İbn Abdullah şöyle der: Abdullah İbn Ömer (r.a.)'i şöyle derken işittim: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Daima insanlardan isteyen kimse kıyamet günü yüzünde hiçbir et parçası bile bulunmayan bir halde gelecektir."

 

 

[-1475-] Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur:"Kıyamet günü güneş o kadar yaklaşır ki dökülen terler, kulakların yarısına kadar ulaşır. Bu sırada Adem'den yardım diler. Sonra Musa'dan, sonra da Muhammed'den."

 

Abdullah İbn Salih el-Cühenî şu ilaveyi yapmıştır: "Yaratılanlar hakkında hüküm verilmesi için şefaatte bulunur. Yürür, (cennet) kapısının halkasını tutar. İşte o gün Allah (c.c) ona makam-ı Mahmud'u verir. Bütün herkes onu över."

 

Hamza'dan nakledildiğine göre, İbn Ömer, dilenmekle ilgili bu hadisi Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işitmiştir.

 

Tekrar: 4718

 

 

AÇIKLAMA:     Malını çoğaltmak amacıyla dilenen (isteyen) kimse yerilir. Müslim'de, konu başlığında geçen ifadeye uygun şöyle bîr hadis rivayet edilmiştir: "Malını çoğaltmak amacıyla insanlardan dilenen kimse ateş dilenmiş olur." Yani, ihtiyacı olmadığı halde malını artırmak amacıyla istemiştir.

 

Hattabî, "yüzünde et parçası bulunmayışı" hakkında şöyle der: "Bu, 'düşmüş, kudreti ve değeri kalmamış bir halde gelir' anlamında olabilir. Ya da yüzüne azap edilecek, bundan dolayı yüzündeki etler dökülecektir. Çünkü o, (dünyada iken) dilenmekle yüzünü zelil kılmıştı. Veya böyle kimse, yüzünün tamamı kemik olarak diriltilecektir. Bu onun diğer insanlar arasında tanınmasını sağlayan bir İşaret olacaktır."

 

İbn Ebi Cemre ise 'Yüzünde hiçbir güzellik yoktur. Çünkü yüz, et sayesinde güzelleşir" demiştir.

 

Mühelleb ise "gerçek anlamda yüzünde et olmayacağı" şeklinde anlamıştır. Ona göre, bu ifadedeki incelik şuradadır: Güneş yaklaştığı zaman, onun yüzün­de et bulunmayacağı için, ona, diğer insanlara verdiğinden daha fazla eziyet ve­recektir. Zengin olduğu halde, malını artırmak için dilenen kimseye verilen sada­ka helal olmaz. Fakat zorda kalanın dilenmesi mubahtır. Bundan dolayı ona azap edilmez.

 

Kapı halkası" ile, cennet kapısının halkası kasdedilmiştir. Ya da mecazen Allah'a yakın olmayı İfade etmektedir.

 

Makam-ı mahmûd" sadece Hz. Muhammed'e Sallallahu aleyhi ve Sellem  verilecek olan "en büyük şefaat'tir. Bu sayede insanlar, hesapları görülüp haklarında hü­küm verilerek beklemekten kurtulacaktır. Makam-ı mahmûd ile ilgili geniş açık­lama, inşaallah, "Tefsir" bölümünde, "İsra" sûresi ile ilgili konuda gelecektir.